Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu’nun olağan toplantısı saat 10.30’da başladı.
Kalamış’ta bulunan Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlenen toplantıya Fenerbahçe Kulüp Başkanı Ali Koç, Üst Divan Divan Başkanı Uğur Dündar ile yönetim ve meclis üyeleri katıldı.
Gündem maddelerinin oylanmasıyla başlayan toplantıda Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nun ilk konuşmacısı Uğur Dündar oldu.
“Fenerbahçe’nin bağımsızlık ruhunu sevdim”
Dündar, siyasi bir kişilik olduğu yönündeki eleştirilere şu şekilde yanıt verdi:
İnsanlar kendi coğrafyalarını, cinsiyetlerini, ırklarını ve doğacak anne-babalarını seçemezler. Alacakları eğitim bile şartlara bağlı olacağından arkadaşlıklar da daraltılmış tercihlerin sonucudur. Ancak destekledikleri takımlar bir zorunluluk değil, bir tercih sorunu. Çocukluğundan itibaren kimisi rengini beğeniyor, kimisi yıldız futbolcuyu beğeniyor ve o takımın isteyerek taraftarı oluyor. Bana kalırsa; Fenerbahçe’nin bağımsızlık ruhunu sevdim. İstanbul işgal edildiğinde kulüp binasının önündeki kayıkhaneden kara nakliyecinin vatanseverliğini ve kararlılığını çok severdim.
Onun inatçı karakterini ve dayanıklılığını sevdim. Fenerbahçe’nin milletimize umut aşılamak için canını dişine taktığı General Harrington kupasını çok sevdim. Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal’in kulüp günlüğüne bıraktığı bir çift mavi göze bayıldım. Grubumuzu tesislerden, binalardan, fikstürlerden ve skorlardan ibaret görenler, büyük Fenerbahçe’yi günlük işlerine alet etmeye çalışanlar, benim siyasi bir insan olduğumu savunuyorlar. Bu argüman kullanılarak milletimizin hafızalarında yer etmiş olan adıma leke sürülmeye çalışılmaktadır.
“Hiçbir siyasi partiye üye değilim”
Haziran ayında yapılan toplantıda istifasının ardından kararını değiştiren Dündar, o gün yaptığı açıklamaya açıklık getirerek şunları söyledi:
Bu hücum bugünün sorunu değil, yakın tarihi bilen her Fenerbahçe taraftarı bu mekanizmanın nereden kurulduğunu, taşın nereden geldiğini çok iyi bilir. Fenerbahçe’nin ruhu, Türkiye Cumhuriyeti gibi boyunduruğa uygun değil; Olmadı ve olmayacak. Ben siyasi bir insan değilim, hiçbir siyasi partiye üye değilim. Milletvekili ve belediye başkanı olmayı hiç düşünmedim. Ben Uğur Dündar, Türkiye’de tarafsız haberciliğin yerleşmesine katkıda bulunan, yıllardır yapılan tüm anketlerde en güçlü kişi olarak seçilen ve halkımızın teveccühünü kazanan Uğur Dündar.
Ben, Bakanlığa, Başbakanlığa ve muhtemelen Cumhurbaşkanlığına kapı aralayacak her türlü siyasi önerileri reddeden, halkın gerçekleri öğrenmek için çıktığı meşakkatli yolda yılmadan yürüyen Uğur Dündar’ım. Yeri geldiğinde hem iktidarı hem de muhalefeti eleştirdim, kimin imzasına bakmadan yapılan bütün güzel şeyleri alkışlıyorum. Çünkü başka bir Türkiye olmadığına yürekten inanıyorum. Olağan Mali Genel Kurul’da kasıtlı olarak yapılan bazı olayları hepiniz biliyorsunuz. Olağan Mali Genel Kurul beni seçmedi. Fenerbahçe ruhunu içselleştiren ve bu uğurda bedel ödeyen Yüce Divan’ın akil üyeleri beni seçti. Verilecek bir hesap varsa ben size buradan veririm. Divan Toplantısına Önderliğimiz Ali Koç ile birlikte katılmamıza rağmen can güvenliğimizin sağlanamadığı söylendi. Mücadeleci ruhuna, kararlılığına, kararlılığına ve yüreğine ve geçmişteki o komplo günlerine rağmen bizzat şahit olduğum liderin de bir açıklaması olacaktır ama kendi adıma şunu söyleyebilirim; O sözlerin, süreksiz bir rahatsızlıkla istem dışı söylendiğine, niyetini aşan ifadeler olduğuna, slip-i lisan olduğuna inanmak istiyorum.
Her gecenin bir sabahı olmadığını en iyi bilenlerdenim. Hayatı mafyalarla, umut tacirleriyle, ölüm çeteleriyle, hırsızlarla, hortumcularla geçen, tehdit edilen, ceketinin altında tabanca kabzası gösterilen, onurlu bir yaşamla adından söz ettiren Uğur Dündar; Canını Allah’a borçlu, emanetini almak isteyen o yiğit baba az kalsın çıksın, ben buradayım, meydan okumayı bekliyorum. Yüce Divan Divan Lideri olarak beni seçtiğiniz için teşekkür ederim. Güçlü bir aile olduğumuzu her seferinde hatırlattınız, hepinize teşekkür ederim.
